Dolandırıcılık Mağdurları Ne Yapmalı?

İNTERNET DOLANDIRICILIĞI HAKKINDA BİLMENİZ GEREKENLER

Ülkemizde her yıl binlerce insan siber suçların mağduru oluyor ve internet dolandırıcılığı büyüyen bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Önceki yıllarda dolandırıcılık suçu fail ile mağdurun yüz yüze gelmesi sonrası failin ikna kabiliyetini kullanarak hileli hareketler ile kendisine veya bir başkasına fayda sağlaması sonucu gerçekleşmekte iken teknolojideki hızlı gelişmeler failin mağdur ile hiç yüz yüze gelmeden daha kolay ve hızlı bir şekilde onu kandırmasına olanak sağlamaktadır. Bilişim sistemi dediğimiz internet, bilgisayar, cep telefonu gibi teknolojik aletler aracılığı ile elektronik ortamda ve ayrıca banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenen dolandırıcılık suçları da ciddi anlamda artış göstermiştir.  5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’muz “Bilişim Alanında İşlenen Suçlar” başlığı altında doğrudan bilişim suçlarını özel olarak düzenlerken dolaylı bilişim suçları ise TCK’nın çeşitli maddelerinde dağınık bir şekilde düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanunu’muzda hem doğrudan bilişim suçları hem de dolaylı bilişim suçları detaylı olarak düzenlenmiş olup, hırsızlık, hakaret, tehdit, iftira, cinsel taciz, özel hayatın gizliliğini ihlal, dolandırıcılık gibi bir çok suç internet veya sosyal medya aracılığı ile işlendiğinde cezalarda belli oranlarda artırıma gidilebilmektedir.  
 

Sosyal Medya Dolandırıcılığı

Sosyal medya dolandırıcılığı nitelikli dolandırıcılık kapsamında değerlendirilmektedir. Instagram, facebook, tik tok ve benzeri sosyal ağlar üzerinden kullanıcılara sahte link gönderimi, onay kodu gönderimi ya da kişilerin kendisini polis, asker, bankacı, kamu görevlisi ya da sigortacı gibi farklı unvanlar altında tanıtması sıkça başvurulan yöntemlerdendir. Suç işleyen kişi aynı olayda hem maddi menfaat elde etme amaçlı hareket eder hem de mağdurun kimlik ve hesap bilgilerini çalmayı amaçlar. Bu nedenle gerçekliğinden emin olunmayan bağlantılar tıklanmamalıdır. Bilinmeyen kaynaklardan gelen bağlantılardaki ekler açılmamalıdır.  E-ticaret sitelerinde, her zaman sitenin kendi ödeme sistemi kullanılmalıdır. Önlem olarak bilgisayarlar ve akıllı telefonlar en yeni güvenlik yazılımları ve işletim sistemleriyle güncel tutulmalıdır. Bireysel cihazlar için güçlü şifreler belirlenmeli ve şifreler sıkça değiştirilmelidir. Kişisel bilgiler paylaşılırken dikkatli olmak gerekmektedir.  Ayrıca internet bağlantısı güvenli olmalı ve güçlü bir şifre ile korunmalıdır.  Dolandırıcılar ayrıca sahte alışveriş hesapları açabilmekte ve bu hesaplarda ürünler gerçekte olduklarından farklı şekillerde tüketicilere sunulmaktadır. Kullanıcının güvenini kazanmak için sahte yorumlar ve ürün tanıtımları kullanılır.  Bu yöntemde ürün satışı dijital ortamda yapıldığından ürüne ait bedel tüketici tarafından ödendikten sonra sahte hesaplar kapatılır ve alıcı mağduriyeti doğar. Yine sosyal medya hesaplarında herhangi bir profil kullanılarak kişiler duygu sömürüsü yapmak sureti ile karşıdaki kişiden para talep edebilir.  Bu tür yöntemler ise karşı taraftan sistematik olarak para talebi ve paranın alınmasının ardından hesabın kapatılması olarak karşımıza çıkmaktadır.
 

Dolandırıldığınızı düşünüyorsanız ne yapmalısınız?

Bir sosyal mecra üzerinden dolandırıldıysanız suç işlendiğini öğrendiğiniz anda kolluk kuvvetlerine veya savcılığa haber vermeniz gerekmektedir.  Avukat aracılığı ile ya da bireysel olarak bulunduğunuz ilçenin bağlı olduğu savcılık bürosuna şikayet dilekçesi vererek suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Şikayetinizin savcılık makamları tarafından dikkate alınması ve soruşturma başlatılması için şikayet dilekçesinin detaylı ve düzgün bir şekilde hazırlandığından ve ilgili delillerin dilekçenize eklendiğinden emin olunuz. Savcılık makamı olayı haber aldığında veya resmi şikayet sonrası soruşturma başlatır.  Suça işlendiğine dair yeterli şüphe görürse iddianame hazırlayarak mahkemeye sunar ve kamu davası açılır. Ceza davası kapsamında sosyal medya dolandırıcılığı suçu için uzlaşmadan yararlanılması mümkün değildir. Sosyal medya dolandırıcılığı TCK 158/1-f maddesi uyarınca bilişim sistemleri kullanılarak işlenen dolandırıcılık suçu olarak nitelikli suçlar kapsamında sayılmakta olup hem hapis cezası hem de para cezası öngörülmüştür. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı bu suça yönelik olarak alınabilen bir karardır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi yasal koşulların olup olmadığına bakılır. Bu durumda ise zararın tazmin edilmiş olması gerekir.
 

Dolandırıcılar nasıl bulunuyor?

Suç araştırmasında kimliği belli hesapların bulunması nispeten kolaydır. Kimliği belli olmayan hesaplar içinse teknik çalışma yapılır. Bu tür bir araştırmada failin IP adresi tespit edildikten sonra failin gerçek adresine erişim sağlanır.  Failin kim olduğunun tespit edilemediği hallerde şüpheliye ait cihazlara el konulur ve bunlar üzerinde inceleme yapılır. Bilirkişi incelemesi bu süreçte yararlanılan yöntemlerden biridir. Suçun ispatı failin cezalandırılabilmesi ve bu sayede mağdurun zararının giderilebilmesi adına çok önemlidir. Bilişim suçlarının tespiti için çoğu zaman Microsoft şirketinden yardım alınmaktadır. Bilişim suçları yalnızca teknoloji kullanılarak ispatlanmaz, bilişim suçunun özelliğine göre tanıklarla da sonuca ulaşılabilir. Bu alanda uzman avukatların talepleriyle soruşturma ve kovuşturmayı yönlendirmeleri maddi gerçeğin ortaya çıkması açısından çok önemlidir.  Mesajlaşmaların ekran görüntüleri, telefon görüşmeleri, banka dekontları, tanık beyanları gibi bir çok belge delil niteliği taşıyacaktır.
 

İnternet dolandırıcılığında Bankaların Sorumluluğu

Sosyal medya üzerinden para transferi yaptıysanız şikâyetiniz ile eşzamanlı olarak ödeme işleminin yapıldığı banka ile iletişime geçip işleme bloke koyulmasını talep edebilirsiniz. Kişinin kendi rızası ile karşı tarafa para gönderdiği olaylarda bankanın sorumluluğundan söz etmek zor olsa da, üçüncü kişilerin sistemin güvenlik zafiyetinden yararlanıp kişinin banka hesabındakini parasını bilgisi dışında çekerse, yapılan bu işlemde mağdur olan kişinin kusurlu davrandığı kanıtlanmadıkça, hesaptan çekilen paradan banka sorumlu olacaktır. Yargıtay kararları da bu yöndedir. Zira bankalar güven kurumlarıdır ve yasa gereği birçok sorumlulukları bulunmaktadır. Bankanın bilgi verme ve aydınlatma yükümlülüğü, bankanın önlem alma yükümlülüğü, objektif özen yükümlülüğü, bankaların tacir sıfatı ile sorumluluğu, bankaların adam çalıştıran sıfatı ile sorumluluğu, müşterinin ortak kusuru sebebiyle bankanın sorumluluğu, bankanın kusur sorumluluğu gibi çeşitli sorumluluklar kapsamında her olay özelinde incelenmektedir.  Her ne kadar bankadaki paranın internet ortamında üçüncü kişiler tarafından usulsüz alınması sonucunda bankaların müşterinin zararını tazmin sorumluluğu bulunsa da bazen müşteri sanal bankacılık işlemleri sebebiyle oluşan zarara kendi hareketi sebep olmuş olabilir. Bu gibi durumlarda ortak kusur söz konusu olmaktadır. Bu kapsamda oluşan zararın tazmininde müşterinin sorumluluk payı oranında tazminattan indirim yapılacaktır. Açılacak davalarda bu konularda uzman ve deneyimli bir avukatla birlikte hareket edilmesinde fayda vardır.

 

Avukat & Uzman Arabulucu Pınar YILDIZ AYDOĞAN Urla’da faaliyet gösteren MU LEGAL Hukuk Bürosu’nun kurucusudur.  Lawyer & Mediator Pınar YILDIZ AYDOĞAN is the founder of MU LEGAL Law Office located in Urla İZMİR. ADRES: Hacı İsa Mah. Çelen Sk. No:7 URLA İZMİR
İLETİŞİM: 05324917674